sanki ayin
ölü sevici: şairlerdir nedenim
ya ölü ya da sarhoşlar ve
içki kokusunu sevmem benim değilse
ruhi bey: bu şiirde ne işim var ki benim
kendini döllemeye razı eril bir bekleyiş gibi
kaldım zaten her sayfanın sonunda
peder: dua alışkanlıklarınızdan ürperir
ey ölümlü günahkâr
gölden ve rüzgârdan geçen
soluğudur rabbin
ey meryemin ışığı
ey merhamet
ey sabır
ey ayinin kutsanmış alevi
musalla taşı: ölüler yıkanmak istemiyor ki
ip: intihara hep inandım hep inandım
siz bana geciktiniz
suçiçeği: ah sevdam benim dağ göllerinde
sanmayın sökülmüş yazgımdır
dişi organından tutarlar beyazlığı
saçlarımı sana sakladım sana sakladım
şair: aksayan yanımı çoğaltıyorum aldırmayınız
küldendir kumaşımız
ölü yıkayıcısı: gümüşsü bir yakınlık sunmuştum size
sırtı dönük uyuduğunuz gece
kendinize
çaldığınız kapı başlangıcımdı
su: kanatları gökyüzüne benzemiş
ölüme değişinde yedi kat
tenin soğukluğuna konmuş
kelebektiniz sandım
imam: sala vakitlerine benziyor insan git gide
bir basamak daha bekliyor minareden göğe uzanan
çıktıkça son basamağı
sırtıyla yitik hançer
Nilüfer Altunkaya
-akköy-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder