göçer bir kızın türküsü
bu benim bekaretim anne
kaç kez yırtıldı bilsen
bu da cesaretim
kaç kez kırıldı
yarı yolda kaldık yine bütün göçerler
bu benim esaretim anne
kaç kez vuruldu kanatlarım
göğün buz mavisiyle doluyken
bu benim ihanetim anne
adamlığı sorgulanmaz yerlerden
kaç kez söküldük bilsen
bu benim sefaletim anne
yazıldığımız dalgın yürekten
duvarlarına kan kusulmuş evlerden
törenin artık küstahlığını
kaç kez kuşandık bilsen
ay doğunca dağlardır memleketim
saçlarımda kaç kördüğüm ellerinden
bu benim nihayetim anne
bir çadır daha kurarım kızlığımdan
üzülme sen
bahar,yaz-2009
(Yeni Yazı Mayıs Haziran 2010)
14 Mayıs 2010 Cuma
6 Mayıs 2010 Perşembe
bunca
bunca
ellerimin öfkesini bırak, beni bırakma
hırçın bir yağmur gibi tara saçlarını toprağın
tenimde izini bırak, beni bırakma
bir ömre bunca sözcük bunca aşk
yüreğin atışında bunca yalnızlık, bunca telaş
bir göz merceğine bunca tortu, bunca ışık
her hanımeline rengini bırak, beni bırakma
aynı özden saçıldığımız dal dal
her insana ağladığımız yol yol
bunca kanarken ahınla eyvahınla… sus sus
ölümün peşini bırak, beni bırakma
haziran 2009
Nilüfer ALTUNKAYA
afrodisyas-sanat
ellerimin öfkesini bırak, beni bırakma
hırçın bir yağmur gibi tara saçlarını toprağın
tenimde izini bırak, beni bırakma
bir ömre bunca sözcük bunca aşk
yüreğin atışında bunca yalnızlık, bunca telaş
bir göz merceğine bunca tortu, bunca ışık
her hanımeline rengini bırak, beni bırakma
aynı özden saçıldığımız dal dal
her insana ağladığımız yol yol
bunca kanarken ahınla eyvahınla… sus sus
ölümün peşini bırak, beni bırakma
haziran 2009
Nilüfer ALTUNKAYA
afrodisyas-sanat
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)